Days Brought, çok uzun zaman önce yazılmasına rağmen hala geçerliliğini koruyan eserlerden biri. Günlerin Getirdiği – Sözden Söze, türünün en bilinen eserlerinin ortasında yer alıyor. Bugün birçok okuyucuya ulaşmaya devam eden Getirilen Günler, asla eskimeyecek bir başyapıt. Peki Getirilen Günler konusu nedir, türü nedir?
Gelin birlikte inceleyelim…
Günlerin Konusu Ne?
Getirdiği Günler kitabı iki farklı bölümden oluşuyor. İlk bölüm olan ‘Günlerin Getirdikleri’nde yazarın kendi anı, edebiyat, konuşma ve bağlantı üzerine düşüncelerine yer verilir. Bu bölümde yazarın Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı gibi isimler hakkında ne düşündüğü de belirtiliyor.
Kitabın ikinci bölümü olan ‘Sözden Söze’de ise daha çok edebiyat üzerine yazılar yer alıyor. Bu bölümde şiir, nesir, edebiyat, yazarlık ve ahlak gibi pek çok farklı konu ele alınmaktadır. Eser boyunca dönemin yazar ve şairleri hem eleştirel hem de yapıcı bir dille eleştirilmiştir.
Getirilen Günlerin Cinsi Nedir?
Getirilen Günler, bir deneme olarak yazılmış bir eserdir. Yazar bu eserinde kendi niyetini okuyucuya farklı şekillerde aktarmıştır. Özellikle dönemin edebî anlayışı ve dönemin önde gelen isimleri eleştirilmiştir.
Deneme türü, bir yazarın kendi üslubunu en net gösterdiği tür olarak gösterilebilir. Okuyucular hem yazarın bireysel görüşlerini hem de yazım tarzını daha iyi anlamak için deneme türünü tercih edebilirler.
Gün Kimin İşine Getirildi?
Günler Ne Getiriyor Nurallah Ataç’ın eseri. Nurullah Ataç, Cumhuriyet Dönemi’nde eserler vermiş usta bir yazar ve eleştirmendir. Dil devriminin ve dilde sadeleşmenin savunucularından biri olmuştur.
Ataç, eserlerinde Türkçe’de hiçbir yabancı kelime kullanmamış, bu kelimelerin yerelleştirilmesi konusunda değerli çalışmalar yapmıştır. Ancak bazı yazıları saf Türkçe kullandığı için anlaşılmaz olarak nitelendirilmiş ve Attilâ İlhan, Halit Fahri Ozansoy gibi isimler tarafından eleştirilmiştir.
Günlerin Sözleri
Dünyada söylenmemiş söz kalmadığını söylüyorlar. Birbirimizden imkansız erdemler beklemeyelim.
Hepimiz kapalı kutularız: kendimizden başka kimsenin anlayamadığı ve kendimizden başka kimsenin anlayamadığı bir alem.
Acı önce şaşkınlık verir; o kadar çok ki insan inanmak istemiyor.
Hayallerimiz ve fikirlerimiz buyruğumuza uyuyor mu sanıyorsunuz? Bize emir veriyorlar, bizi sürüklüyorlar.
Ne yapmalıyız, bazen hayallerimizin hesabını vermek gerekir.
Kitapların uzaklaşıp yabancılaştığı saatler vardır. En güzellerini, en sevdiklerini aç, sana sarılmazlar: kendilerini kaptırmazsın dediklerine, bulamazsın aradığın kelimeleri, yalnızlığını teselli edecek kelimeleri.